Gigabyte GA-P55A-UD7

Geçtiğimiz aylarda incelediğimiz Gigabyte'ın en yeni teknolojilerle donatılmış anakartı P55A-UD6'dan sonra bu ay da Test Merkezimize firmanın P55A serisinden en son anakartı olan P55A-UD7 konuk oldu. Anakartın standart özelliklerinden bahsetmeye başlamadan önce UD6 ve UD7 arasında ne gibi farklar olduğuna bir bakalım ve firmanın "UD" takısını biraz daha iyi anlamaya çalışalım.


İlk olarak UD'nin ne demek olduğunu açıklamak gerekirse İngilizce Ultra Durable kelimelerinin kısaltılmış hali olduğunu belirtmeliyiz. Ultra, en üst seviye anlamına gelirken Durable kelimesi de dayanıklı manasına sahip. Gigabyte'ın anakartlarında UD3 ve üzeri takıları gördüğümüzde ise bu anakartlarda ilk olarak dört adet teknolojinin mutlaka yer aldığını görüyoruz. Bunlardan ilki katı kapasitörler. Katı kapasitörler anakartın ömrünü uzatırken daha stabil bir çalışma sağlıyor. Katı kapasitörlerin kömür kapasitörlere oranla yarı yarıya daha uzun ömürlü olduğunu da belirtelim. Bir diğer özellik ise demir alaşımlı boğucu bobinler. Yaygın olarak kullanılan demir çekirdekli boğucu bobinlere nazaran enerjiyi yüksek frekansta daha uzun süre tutma özelliğine sahip demir-oksit bileşiminden ve diğer metal elementlerden oluşan bu bobinler uzun süreli sistem güvenilirliği için azaltılmış çekirdek enerji kaybı ve daha düşük EMI paraziti anlamına geliyor. Ayrıca demir alaşımlı boğucu bobinler, demir çekirdekli boğucu bobinlere nazaran pasa karşı da daha dayanıklılar. UD etiketli anakartların üçüncü özelliği ise PCB içerisinde yer alan ve standart anakartlarda 1 ons olan bakır tabakanın, Gigabyte anakartlarda 2 ons olması. Bakır miktarının iki katına çıkartılması, tüm PCB genelinde, özellikle de işlemci güç bölgesi gibi kritik alanlarda ısının daha etkili biçimde yayılarak, termal soğutmanın etkili olmasını sağlıyor. Bunun sonucunda da Ultra Dayanıklı 3 Anakartlar, klasik anakartlara kıyasla 50°C'ye kadar daha düşük çalışma ısısı sağlayabiliyorlar. UD3 anakartların dördüncü özelliği ise daha az RDS(on) mosfetler. Gigabyte'ın, Mosfet için ısı direnci düşük gerilim besleyiciler (Lower RDS(on) MOSFET) kullanmaya karar vermesi anakartta daha hızlı elektrik akımı iletimini mümkün kılıyor. Yine Geçiş süreci esnasında bu mosfetler daha düşük güç tüketimine yol açıp, daha hızlı geçiş süreci ve daha az ısı üretimi sağlıyorlar. Son olarak RDS(on) mosfetlerin, Standart mosfetler ile karşılaştırıldığında çalışma sıcaklıklarının %16 daha az olduğunu da belirtelim.

Tüm bu özellikler hem UD6 hem de UD7'de yer alan özelliklerdi. Peki UD7'de ne gibi farklı özellikler mevcut? UD7'ye baktığımızda ilk olarak su soğutma ile hava soğutmanın birleştirilmiş hali olan Hybrid Silent-Pipe 2 teknolojisi dikkatimizi çekiyor. Hâlihazırda elinizde bir su soğutma bloğu mevcut ise bunu doğrudan anakartın kuzey köprüsüne bağlayarak daha etkili bir soğutma sağlayabilirsiniz. Fakat burada belirtmemiz gereken en önemli nokta, su soğutmanın standart kullanıcılar için gerekli olmadığı. Özellikle overclock tutkunları, işlemci, QPI, bellek ve PCI Exspress frekanslarını artırdıkları ve tüm bu bileşenlerin yükü de kuzey köprüsüne bindiği için kuzey köprüsünü su soğutma ile soğutmak daha mantıklı olacaktır. Öte yandan standart kullanıcılar için ise firmanın kullandığı bakır ısı boruları yaptığımız testlerde gayet serin bir çalışma sağlayarak beğenimizi kazandı.

UD7'yi UD6'dan ayıran bir diğer özellik ise dört adet PCI Express x16 yuvasına sahip olması. Yine üç adet PCI Express yuvasından sadece biri x16 hızında çalışan UD6'ya karşın UD7'deki yuvaların ikisi x16 hızında çalışıyor. Bu durumda üç adet ATI ekran kartı takarak Triple CrossFireX veya üç adet nVidia ekran kartı takarak Triple SLI konfigürasyonları oluşturabiliyorsunuz. Tweetle